Dizi Arşivi

Efsanevi Criminal Minds serisinin yan ürünü ve ikinci serisi olan dizi, FBI'ın Davranışsal Analiz Birimi'nin, ülkenin en haksız suçlularını yakalamak için alışılmadık araştırma yöntemleri ve saldırgan taktikler kullanan seçkin ekibine odaklanıyor. İnançlarına dayanmak için kariyerini ortaya koymaktan korkmayan, zihinsel ve fiziksel olarak lider olmak için doğmuş olan Sam Cooper, ekibin şefidir. Quantico'nun sınırları dışında çalışmak için bürokrasiden kaçınmaya çalışan Cooper, FBI Tehdit Değerlendirme Görev Gücü'nde çalışan Beth Griffith, yetenekli bir nişancı olarak çalışan eski İngiliz Özel Kuvvetler askeri Mick Rawson, Zen benzeri sakinliği ile eski bir hükümlü olan John, çekici, sert bir ajan olan Gina LaSalle ile BAU ekibine yıllarca yardım eden bir bilgisayar sihirbazı olan Penelope Garcia'dan oluşan eklektik bir profilci grup oluşturur. Bu ekip ile ülkenin en tehlikeli suçlularını adalete teslim etme misyonunda kararlı adımlarla ilerler.

Pek çok ödülün sahibi olan polisiye gerilim dizisi, Quantico-Virginia merkezli bir FBI Davranış Analiz Birimi'ndeki profil çıkarma uzmanlarını ve davalarını ele alıyor. NCI adında profesyonel bir grup, cinayet davalarını çözmek ve sonrakileri engellemek amacıyla, bir suçlu gibi düşünerek, suçlu psikolojisiyle hareket edip ip uçlarını birleştirme yoluyla davaları çözüyor. Profil çıkarma uzmanlarının işi suç mahalli ya da laboratuvar deneyleri ile sınırlanmıyor, suçluların yaşadıkları çevre, çalışma ortamları, davranış pratikleri gibi her biri karmaşık adımlarla, katillerin nasıl biri olduğunu, neden böyle bir cinayet işlediklerini ve bir sonraki adımlarını hesaplayarak katili daha kolay yakalıyorlar. Dizide belirli bir olay örgüsü yok, her bir bölümde bazıları gerçek olaylara dayanan davalar çözülüyor.

Amerikalı roman ve kısa hikâye yazarı Anthony Doerr'ın aynı adı taşıyan ödüllü romanından uyarlanan dizi, II. Dünya Savaşı sırasında yolları işgal altındaki Fransa'da kesişen iki gencin hayatını konu alıyor. Dünya ve yaşam hakkında sonsuz bir merak taşıyan, masal kahramanlarına benzeyen babası tarafından sorular sormak, cevaplar aramak, bıkmadan dinlemek öğretilerini almış, kör bir kız olan Marie-Laure LeBlanc, Nazi Almanya'sı tarafından işgal edilen küçük Fransız kasabası Saint-Malo'da düzenli olarak radyo yayını yapmaktadır. II. Dünya Savaşı'nın zirvesinde, radyo frekanslarını tespit etme ve izleme konusunda uzmanlaşan, teknik sorunları kısa sürede çözebilme yeteneğine sahip olan Werner Pfenning, Nazi rejimine katılmak ve onun için savaşmak zorunda kaldığında, Saint-Malo'da askerlik yapması gerekir. Marie-Laure'in yaptığı radyo yayınlarını düzenli dinlemeye başlayan asker Werner, onunla karşılaşır ve kaos ortamında iki genç için de umut ışığı yanar. Werner Pfenning, radyo yeteneği yüzünden asker olmuştur fakat bu sayede Marie'yi tanıma ve hatta onu kurtarma şansına sahip olur.

Görsel efektleri, sinematografisi, film müziği ve ölçeğiyle ilgili övgüler alan dizinin, yönetici ve yapımcılığını pek çok ödülün sahibi olan Steven Spielberg üstleniyor. Morgan Freeman'ın anlatımında olan, hem bilgisayar tarafından oluşturulan görüntüler, hem de canlı çekim videografisinin bir karışımını içeren dizi, dünyadaki dört milyar yıllık karmaşık yaşamın evrimsel tarihine odaklanıyor. Her bölümde farklı dönemlere odaklanılıyor ve dönemler arası değişimler, canlıların atalarının izini gösteren modern sınıflandırmalar ile anlatılıyor.

Yakın arkadaş olan Family Guy'un senaristlerinden Andrew Goldberg ve komedyen Nick Kroll'un imzasını taşıyan dizide, New York şehrinin banliyölerinde, ergenlik çağına giren bir grup 7. sınıf öğrencisinin, bu çetrefilli dönemi apaçık bir şekilde ele alınıyor. Yetişkinler için hazırlanan bu animasyon dizisinde, ergenlik hormonları yüzünden alınan utanç verici kararların arkasında "Hormon Canavarları" bulunuyor. Başrollerimizin sürekli yanında olan Hormon Canavarları, vücutta yaşanan değişimleri, cinsel uyarılma gibi konuları, her konuyu sekse bağlayarak ve hayatlarının merkezine artık sadece cinselliği koyarak inceliyor.

Dizi, dev kozmetik grubu L'Oreal'in en büyük hissesine sahip olan dünyanın en zengin kadını Liliane Bettencourt'un son yıllarını anlatan 3 bölümlük belgesel dizisi tarzında yapılmıştır. Fransız politikacı Andre Bettencourt ile evliliği romantizmden uzak olan Liliane, neredeyse 60 yıllık evliliğinde aslında yalnızdı. Liliane'nin kızı Françoise Bettencourt Meyers'in sanatçı arkadaşı Francois-Marie Banier, bir dergi çekimi için Liliane ile çalışmıştı. Sanatçı Marie Banier rahat ve gösterişsiz konuşma tarzıyla, Liliane'e kendini sevdirerek arkadaş oldu. Kızı bu dostluğu pek onaylamıyordu ve Liliane ise giderek paranoyaklaşarak kızıyla ilişkisini kesti. Muhasebeci Claire Thibout ve uzun süredir uşak olan Pascal Bonnefoy, Liliane'in Marie Banier'e hediye ettiği sanat eserleri ile paraları kızına anlattı. Kızı ve Pascal Bonnefoy anlaşarak evde gizli ses kayıtları alarak, vergi kaçırmaya çalışacakları planları öğrendi. Üst üste verilenlerle 1 milyar Euro'ya yakın tutan hediyeler ile vergi kaçırma girişimi skandal oldu.

Blade Runner 2048, Logan gibi yapımlarda adını duyuran karı koca Amber Noizumi ve Michael Green'in yetişkin anime dizisi, Japonya'nın ekonomik büyüme, katı sosyal düzen, izolasyoncu dış politikalar, istikrarlı bir nüfus ve sürekli barış hedeflediği 17. yüzyıl Edo döneminde, sınırların kapatılıp, Japon olmayan vatandaşların dışlandığı ve hatta canavar gibi gördükleri zamanlarda, yarı beyaz yarı Japon bir kılıç ustası olan Mizu'nun intikam serüvenini anlatıyor. 1633'te dünyanın geri kalanıyla ekonomik ve sosyal ilişkisini tamamen kesen Japonya’da, Mizu yalnızca dört beyaz erkek olduğunu öğrenir ve bu kişileri öldürmek için yola çıkar. Çünkü bu dört erkekten biri, etrafındakilerin kendisini bir utanç yaratığı, beyaz bir şeytanın çocuğu olarak görüp ona ona eziyet edilmesine sebep olur. Mizu bu kanlı yolda hem mavi gözlerini hem de kız çocuğu olduğunu gizlemek zorundadır ve şans eseri rastladığı görme engelli bir kılıç ustasının bilgeliği eşliğinde, kendini bir samuray olarak yetiştirir. Acaba Mizu'nun kararlılığı, etnik kökenini ve cinsiyet kimliğini gizlemek zorunda kalmasına sebep olan baba ihtimali olan adamları öldürebilecek midir?

BAFTA adayı sinemacı Joe Pearlman yönetmenliğinde olan 4 bölümlük belgesel dizisi, İngiliz pop şarkıcısı Robbie Williams'ın yaşadıklarının perde arkasını gözler önüne seren 30 yıllık hiç yayınlanmamış arşiv görüntülerini içeriyor. Take That adlı grup ile şöhret basamaklarını tırmanan Williams, gruptan ayrılarak 25 yıllık rekorlarla dolu solo kariyerine başlarken, bir yandan da bağımlılık ve akıl sağlığıyla mücadele ediyor. Belgesel için yapılan eleştirilerden en fazla olanı, yıldızın spot ışıklarının altında kariyerinde olanları duygusal ve doğal biçimde anlatmasıdır.

Manga sanatçısı Osamu Tezuka'nın "Astro Boy" dizisindeki bir öyküden uyarlanarak Naoki Urasawa tarafından yazılan ve aynı adı taşıyan Japon manga serisine dayanan anime dizisi, yaratıcısı olan Urasawa'yı kreatif danışman olarak bulundurma özelliğine sahip. Dizi evreninde, insanların günlük hayatlarını kendilerine çarpıcı derecede bir benzerlik gösteren robotlarla paylaştığı ve robotların insanları öldüremediği kurallara harfiyen uyulan fütüristtik bir dünya anlatılıyor. Dünyada bulunan robotlardan en gelişmiş 7 adetinden Mont Blanc ve insan müttefikleri birer birer öldürülür. İnsan görünümlü ve insanlar gibi düşünebilen, hissedebilen bu gelişmiş robotlardan Europol için çalışan bir Alman robot müfettişi Gesicht, kendisinin de tehlikede olduğunu anlar ve soruşturmayı üstlenir. Suç mahallinde hiçbir insan izi bulamadığında gizemli cinayet daha da karmaşık bir hal alır. Çünkü 8 yıldır hiç bir robot bir insanı öldürmemiştir ve katilin hedeflediği kişiler robotlara eşit haklar tanıyan Uluslararası Robot Yasalarının korunmasıyla bağlantılı olan kişilerdendir. Yorgun ve depresif robot Dedektif Gesicht’in bu cinayetleri çözme sürecinde, kendi duygu ve varoluşsal karmaşası acaba ona ne gibi etki yapacak?

David Zabel tarafından yaratılan ve aynı adı taşıyan The Walking Dead karakterine dayanan bir kıyamet sonrası korku drama dizisidir. Efsanevi The Walking Dead dizisinin spin-off'udur ve olaylardan sonra hayatta kalan Daryl Dixon'ın Fransa kıyılarında kendini bulması ve sonrasını anlatıyor. Daryl Dixon anlaşılmaz bir şekilde Fransa kıyılarına vurmuş halde kendini bulur fakat hiçbir şey hatırlamaz. Zombi virüsünün kaynağı olan Fransa'da Daryl zayıf düşmüş bir durumdayken, rahibeler onu iyileştirir. İnsanlığı kurtarmak için önemli bir görev üstlenen Daryl, bir yandan oraya nasıl ve neden geldiğini anlamaya ve eve dönüş yolunu bulmaya çalışır.