Dizi Arşivi

1998 İspanya'sında, Fuente del Berro adlı varlıklı insanların yaşadığı banliyölerindeki şık mahalleye bir aile taşınır. Bu aile inanılmaz bir sır saklamakla birlikte, taşındıkları bu mahalle de aslında göründüğü gibi değildir. Gloria adlı genç kadın, bebeği ve bakıcısı Aitana ile birlikte taşındıkları bu mahallede, dostluklar kurup, komşularıyla yakınlaşır. Giderek bu mahallenin de kendisi gibi büyük sırlar sakladığını anlar ve unutulmaz geçmişi o şehre yeni gelen biriyle alt üst olur.

Robyn Carr'ın 20 romandan oluşan serisinden aynı adı taşıyan romanından uyarlanan dizi, Los Angeles'taki koşuşturmalı hayatından uzaklaşarak yeni bir hayata başlamak isteyen hemşire Melinda Monroe'nin hikayesini işliyor. Melinda kendisine rahat vermeyen acı geçmişini arkasında bırakmaya çalışmaktadır ve çareyi kuzeyde yeralan küçük bir kasabaya yerleşmekte bulur. Art arta yaşadığı kayıpların acısından uzaklaşıp taze bir başlangıç yapmak isteyen Melinda, hiç bilmediği kasabadaki bir iş ilanına başvurur ve oraya taşınır. Mel, huysuz bir doktorun sekreterliğini yapar ve ona verilen ufacık bir evde yaşarken, kasaba hayatının düşündüğü kadar basit olmadığını fark eder. Ancak bu kötü başlangıçtan sonra barda Jack adında bir adamla tanışır ve yakınlaşırlar. Yeni bir ilişkiye başlamak konusunda kafası karışsa da Jack yaralarını sardığı için ona doğru çekilir.

En İyi Mini Dizi, Üstün Yönetmenlik ve Üstün Senaryo dahil onlarca dalda Primetime Emmy ödülleri ile en iyi Mini Dizi Altın Küre Ödülüne sahip olan belgesel dizisi, 1986 yılında Ukrayna Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti'nde meydana gelen nükleer santral felaketine ve sonuçlarına odaklanıyor. Belgesel dizisinde anlatılan anlatılan olayların bir kısmı, Nobel ödüllü araştırmacı gazeteci ve yazar Svetlana Aleksiyeviç'in "Çernobil'den Sesler" kitabından, Ukrayna'nın kuzeyindeki nükleer santralin kurulduğu Pripyat şehrinin halkının felaketten sonra anlattığı anılardan uyarlanarak senaryolaştırıldı. Dizi insan kaynaklı felaketler arasında tarihin en kötülerinden biri olan Çernobil Nükleer Santrali patlamasının nedenlerini adım adım anlatıyor. Bu gerçekleri izlerken böyle bir olayın yeniden yaşanabileceği şüphesini hissettiren dizi, Pripyat halkının uzun bir süre felaketten habersiz şekilde hayatına devam etmesi yüzünden dönülmesi imkansız korkunç olaylar yaşanmasını gözler önüne seriyor.

Mattias Edvardsson'un aynı adı taşıyan, aldatıcı ve sürükleyici tarzdaki çok satan romanından uyarlanan dizi, mükemmel görünümlü bir ailenin nasıl alt üst olacağına odaklanıyor. On sekiz yaşındaki Stella Sandell, rahip baba ve avukat anne, dışarıdan sorunsuz görünen bir çekirdek aile olsa da, yıllar önce yaşanan kötü bir olay sebebiyle bu ailenin temeli sarsılmış ve iletişim sorunları başlamıştır. Yaşadıkları kasabada 32 yaşında bir girişimci olan Christoffer "Chris" Olsen vahşice öldürülür ve Stella kendisinden yaşça epey büyük olan Chris'in ölümünden sorumlu tutulur. Ortaya pek çok kanıt çıkarılır fakat Stella'nın babası kızının masum olduğuna, annesi de kimsenin doğruları söylemediğine inanmaktadır. Hukuki gerilim dizisinde izleyiciye, bizi bir arada tutan şeyin sevgi mi yoksa yalanlar mı olduğu, alıştığımız hayatlarımızı korumak için neleri gözden çıkarabileceğimize dair ailedeki sadakat ve ahlaki değerler üzerine düşündürücü bir senaryo sunuluyor.

Yönetmenliğini Deniz Yorulmazer'in üstlendiği, senaryosunu Meriç Acemi'nin kaleme aldığı, başrollerini Birce Akalay, Miray Daner ve İbrahim Çelikkol'un paylaştığı, Ay Yapım imzalı dizi, biri X, diğeri Z kuşağını temsil eden iki kadın arasındaki çarpışma üzerinden ilerlemekte. Usta bir haberci olan Lale Kıran, kariyer basamaklarını tırmanmak için çok çalışmış, idealist ve deneyimli biridir. Olaylara yaklaşımları, bakış açıları ve hedefe giden yolda yürüyüş şekilleri farklı olan Z kuşağından Aslı Tuna ise, kendi yöntemleriyle kariyer basamaklarını kısa yoldan "kuş uçuşu" gitmeye çalışır. İki farklı kuşaktan olan kadınlar çatışma yaşarken, iş dünyasında kadın olmanın ne demek olduğunu ve haber dünyasının etik değerlerini tartışıyor.

Gerçek bir olayı ve olayın kişilerini, belgesel tarzında anlatan dizi, 2010’un başlarında rejeneratif tıp denince akla ilk gelen isim Dr. Paolo Macchiarini'nin ihmalleri, yalanları ve ölen hastaları ile yakınlarına odaklanıyor. Dr. Paolo Macchiarini kendi geliştirdiği kök hücre destekli yapay soluk boruları nakilleriyle tüm dünyada adını duyurdu fakat bir sorun vardı; hastaları ölüyordu. Macchiarini hastalarına plastikten bir nefes borusu geliştirip, bunu hastanın kendi kök hücreleriyle kapladığını iddia etti ve hatta bu sayede bağışıklık sorunları yaşanmayacağını söyledi. Bu sırada gazeteci ve televizyon yapımcısı Benita Alexander'la tanışıp etkisi altına aldı ve nişanlandılar. Ün peşinde koşan doktor, nişanlısına da uçuk yalanlar söylemekten çekinmiyordu. Paolo, ameliyatların sonuçlarını yanlış şekilde raporlara geçiriyordu ama herkesten gizlediği dehşet verici gerçekler vardı. 2016 senesinde ise İsveç polisi, doktorların hazırladığı raporlardan yola çıkarak Dr. Paolo Macchiarini hakkında soruşturma başlattı.

Gerçek suçları içeren aksiyon hikayelerinden uyarlanan dizi, sıra dışı bir soyguna ilişkin ayrıntıları çözmek için sergilenen yaratıcılıklara odaklanıyor. Federal ajanlar, Brezilya sınırında özel bir güvenlik şirketinin Paraguay’daki binasında karışık bir soygunu aydınlatmak için görev alırlar ve yakın zamanda bu soygunun komşu ülkesinde işlenen başka suçlar arasında bağlantı keşfederler. Suç mahallinden DNA örnekleri toplayan ajanlar, iki komşu ülkede işlenen suç vakalarını aydınlatacak büyük bir planı ortaya çıkarırlar.

Seo Mok-ha kendisini bildi bileli şarkıcı olmayı isteyen bir gençtir ve ülkede yapılan bir ses yarışmasını kazanarak büyük seçmeler için Seul'e gider. Daha ergenlikte olan Mok Ha, Seul'de yarışmayı hayal ederken, başına bir kaza gelir ve kendisini ıssız bir adada mahsur kalmış şekilde bulur. Bu adada yalnızlığın kaosunda kişisel doğasını keşfederken, sanatının gerçek anlamını da anlayacağı 15 yıl geçirir. Sonunda adadan kurtulduğunda, onca yıl içinde değişen dünyaya ve modern topluma uyum sağlamak, bir yandan da hayallerinden vaz geçmediğini kendisine kanıtlamak durumundadır.

Efsanevi yapım Rick and Morty'nin senarist ekibinde yer alan Michael Waldron tarafından oluşturulan dizi, Marvel evreninin en ünlü kahramanlarından biri olan Loki'nin, Avengers: Endgame isimli sinema filminde uzay taşını alıp kaçmasından sonra olanları anlatıyor. Loki çok büyük bir güce sahip olan Tesseract'ı kullanarak uzay ve zaman arası bir yolculuğa çıkar ve kendini bir çölün ortasında bulur. Loki, zaman çizgisinde sapmalara sebep olduğu için, bu tarz hataları düzeltmeye çalışan Time Variance Authority yani zaman varyansı birliği tarafından tutuklanır. Tüm özel güçleri elinden alınır ve mahkemeye çıkartıldıktan sonra suçlu bulunarak ölüm ile cezalandırılır. Şans yine Loki'nin yüzüne güler ve birliğin ajanlarından Mobius, onunla son bir görüşme yapmak ister. Peki oyunbaz Loki zaman koruyucularını aldatıp kaçabilecek midir?

Dizi Carlo Bonini ve Giancarlo De Cataldo'nun aynı adı taşıyan romanından uyarlanan İtalyan suç filminden uyarlandı ve filmdeki olaylardan öncesine odaklandı. Gerçek bir öyküye dayanan suç temalı dizi, Ostia'nın nasıl kumar ve suç dünyasının merkezi haline gelişini anlatıyor. Kaos ve kargaşanın ortasında kalan Roma'da hükümet, artan yolsuzluklar ve tehlikeli sokaklarıyla, her geçen gün daha fazla düşme tehlikesi yaşar. Uyuşturucu içeren bir seks partisinde bir kardinal ve aynı zamanda Ostia'da herkesin gözünü diktiği arazinin kime satılacağına karar veren komitenin başında yer alan biri ölür. Vatikan ve Adami ailesinin ortak sahip olduğu arazinin Las Vegas'a dönüşmesi için, Papa’ya kadar uzanan kirli pazarlıklar ile buraya sahip olmak isteyen hırslı ve genç karakterlerin dönüşümü arasında ölümcül bir savaş alanı haline dönüşür. Karmaşa ve kaosun hüküm sürdüğü bu dönemlerde Spadino'nun yeniden sahnelerde görünmesi, geçmişin hesaplarını tekrar gün yüzüne çıkarır ve tüm dengeleri alt üst eder.