Dizi Arşivi

Yönetmen koltuğunda büyük kitlelere hitap eden dizilere ve filmlere imza atmış Kim Dae Jin'in oturduğu dizi dram komedi türünde yer alıyor. Cha Jung Sook adındaki doktor bir kadın, bir üniversite hastanesinde baş cerrah olarak çalışan Seo In Ho ile evlidir. Ailesine odaklanıp harika bir ev kadını olmak için uğraşan Cha Jung Sook, 20 yıl kadar bir süre kendisini anneliğe adadıktan sonra verdiği karardan pişman olur ve tekrardan tıp alanına giriş yapmaya çalışır. Kocası oldukça katı, acımasız, hassas, büyük ölçüde titiz ve karısına karşı minnet duygusunu unutmaya başlayan bir doktordur. İşin de çok iyi olan Seo In Ho'nun eşini aldatma konusunda da baya becerikli olduğu zamanla ortaya çıkacaktır.

Fransa'nın Brittany bölgesinde Brest adli polis şefi olarak çalışan Ludovic, hayatının aşkı Mélanie'yi bir kazada kaybeder. Bu olayın üstünden 27 yıl geçer ve 2025 yılına gelinir. Teknoloji artık epey ilerlemiştir ve polis memurları, soruşturmalarını çözmelerine yardımcı olmak için sanal gerçeklikte yeniden oluşturulmuş bir suç mahallini ziyaret edebilecek bir olanak kullanırlar. Bu sanal gerçeklikte aniden açılan bir zaman yarığı sayesinde polisler 1998 ile 2025 yılları arasında iletişim kurabilmeye başlarlar. Polis yüzbaşısı olan Ludovic, kumsalda boğulan bir kadının suç mahallini araştırmak ve değerlendirmek için sanal gerçeklik kullandığında, zaman yarığında geçerek eski eşini aynı sahilde koşu yaparken görür ve yakında öleceği ile alakalı uyarıda bulunur. Mélanie'yi ölümünden kurtarabilirse, Ludovic'in sonraki eşi ve oğlu Sam'e ne olacaktır?

Ragnarok; Dünyanın iklimsel felaketler yaşadığı bir dönemde, Norveç'in Edda adlı kurgusal kasabasında yaşanan olağanüstü olaylara ışık tutuyor. Felaketler gözle görünür düzeylerde yaşanırken, kasabanın bir grup genci doğaüstü güçlere sahip olduklarının farkına varıyor. Gizemli güçlerle birbirine bağlanan genç grup, kadim bir kötülüğü alt etmek için bir araya gelmelidir. Norse mitolojisinde tasvir edilen Ragnarok'u andıran bu kıyameti durdurmaları için bir efsane gereklidir. Umutların tükenmiş gibi göründüğü yapımda acaba Jutullar, iyiliğin gücünü ve düşmanlarını hafife almış olabilirler mi?

İspanya Barselona'da yaşayan Britanyalı bir öğretmen, genç anne ve iyi bir eş olan Erin Carter, kendisini çok seven sağlıkçı hemşire kocası Jordi ve kızı Harper ile sakin ve mutlu bir hayat sürdürmektedir. Bir okul etkinliğinin prova gösterilerinde kızı Harper, gözlükleriyle dalga geçen okul arkadaşına saldırır ve eve dönüş yolunda tuvaletinin geldiğini söyler. Anne kız bir market tuvaletine girerler fakat o esnada markete maskeli hırsızlar girmiş ve market çalışanlarını rehin almışlardır. Erin kızı Harper ile birlikte kaçmaya çalışırken hırsızlardan biri onları fark eder ve Erin profesyonel bir şekilde karşı koyarken soygunculardan biri onu tanıdığını söyler. Sırlar kasabasına dönen Palomino'da Erin, şiddet dolu geçmişini saklarken ailesini koruyabilecek midir?

Yönetmen koltuğunda Emmy ve BAFTA adayı Emma Cooper'ın olduğu belgesel dizisi, Hollywood'u sarsan Johnny Depp ile Amber Heard arasındaki karalama davasını, bu davanın internetteki yansımalarını, bulunduğumuz sosyal medya çağında hakikat ve adaletin nasıl bir rol oynadığını sorgulatacak şekilde tarafsız bir biçimle ele alıyor. Dizide mahkeme salonunun içinden ve dışından çekilen görüntülerle şekillenen, gerçekte yaşananlardan sonrasının merceğinden geçen ve duyguların gerçekleri gölgelediği, 6 hafta boyunca televizyonda yayınlanan davanın detayları aktarılıyor.

Micah Fitzerman-Blue ve Noah Harpster tarafından yaratılan drama dizisi, Barry Meier'ın yazdığı kitaptan ve Patrick Radden Keefe'in kaleme aldığı, The New Yorker'da yayınlanan "The Family That Built the Empire of Pain" başlıklı makaleye dayanan, gerçek olaylardan kurgulanan bir dizidir. Amerika'daki opioid salgın krizinin nasıl ortaya çıktığı ve sonuçlarını irdeleyen bu dizi, olayların sorumlularını, kurbanlarını ve gerçeği arayan bir soruşturmacıya odaklanıyor. Opioid krizinde OxyContin ilacını geliştirip pazarlamaya açan Purdue Pharma'ya vurgu yapılırken, 100 binlerce Amerikalıyı tekrar tekrar yüzüstü bırakan sistemlere dair incelemeler yapılıyor.

Elísabet Benavent’in aynı adı taşıyan romanından uyarlanan dizi komedi türünde yer alıyor. Hayattaki amacını kaybetmiş gibi hisseden Margot, kendi düğününden kaçar ve yolu deli dolu bir insan olan David ile kesişir. Bir otel imparatorluğunun varisi olan Margot, hayatta kalabilmek için üç işte çalışan David ile birbirlerine hayatlarının aşkını bulma konusunda yardımcı olabileceklerini fark eder.

Her bölümünde farklı karakterleri, oyuncuları ve olayları izleyebileceğimiz Black Mirror; yakın ve uzak gelecekteki teknolojik gelişmeleri hayatımızı nasıl etkileyeceği konusunda distopik bir yaklaşımla karşımıza çıkmaktadır. Hayatımızı kolaylaştırması beklenen teknolojinin, sosyal hayatımızı nasıl etkileyeceğini gözler önüne seriyor. Teknoloji hayatımızın her alanında yanımızda ve teknolojiyle bu kadar yakın olmamız ne gibi sonuçlar doğuruyor? Kötü sonuçları olabilir mi? Bu gibi sorularımızın cevaplarını bulacağımız dizi, bir nevi teknolojinin karanlık aynasını gösteriyor. 2011 yılında Channel 4 kanalında yayına giren yapım yakaladığı başarı ve popülarite sonucu 2015 yılında Netflix tarafından yayın hakları satın alınmış ve yayın hayatına bu platform üzerinden devam etmektedir.

En İyi Televizyon Dizisi dalında Altın Küre ve Emmy Ödülüne sahip olmasının yanında, birçok önemli endüstri ödülü kazanan macera drama bilim kurgu türünde yer alan dizi, Alias, Fringe gibi efsanevi yapımların yapımcısı olan J. J. Abrams tarafından geliştirildi. Sidney, Avustralya'dan Los Angeles, Amerika Birleşik Devletleri'ne uçan Oceanic Airlines Flight 815 adlı yolcu uçağı kaza yapar ve Güney Pasifik'te gizemli, görünüşte ıssız bir adaya düşer. Kazazedelerden hayatta kalanlar arasında Jack Shephard adında bir doktor liderleri olur. Uçağın düşmesi sebebiyle yardım yollanacağını düşünen kazazedeler, her gün yepyeni mistik bir sürprizle karşılaşırken, hayatta kalmak ve bu kafa yedirten adadan kurtulmanın yollarını ararlar.

İki BAFTA ödülü sahibi Ricky Gervais'in yarattığı İngiliz yapımı The Office dizisinden uyarlanan ABD versiyonu dizi, mockumentary olarak adlandırılan sahte belgesel tarzında çekiliyor ve diğer sitkomlardan farklı olarak gülme efekti eklenmiyor. Pennsylvania'da Dunder-Mifflin Kağıt Şirketi'nin Scranton şubesinin pek normal sayılamayacak çalışanları, her gün ilginç kişilikli patronlarına katlanmaya çalışırlar. Şakaları çalışanları tarafından anlaşılmayan, onların gözünde kaba, sinir bozucu, ırkçı, cinsiyetçi ve verdiği hiçbir sözü yerine getiremeyen bir patron olan Michael Scott, şirketi başarılı tutmak için tuhaf ve mizahi yollar seçer. Sıradan ofis işleri gibi görünen işleri bitiren her biri bambaşka olan karakterlerin birbirleri ile olan ilişkileri başta klişe gibi görünse de son derece eğlencelidir.