Dizi Arşivi

Dünya genelinde geniş izleyici kitlesine sahip olan, animasyona benzeyen pek çok unsuru barındıran çizgi film, çocuklar için yapılmış ve "En İyi Okul Öncesi En İyi Eğitim Serisi" ödülünün sahibi olmuştur. Arka planda kuş seslerinin duyulduğu, tavşanların koşturduğu, çimen ve çiçekli bir manzarada gerçekleşen programda, zemine yerleştirilmiş ve tepedeki bir delikten veya kubbenin ayağındaki büyük yarım daire biçimli bir kapıdan erişilen "Tubbytronic Superdome" olarak bilinen toprak ev, dört Teletabi'nin ana sığınağıdır. Çok renkli ortam, bebeklerin zihnindeki farklı bölümleri açarken dikkat sürelerine hitap etmek ve küçük çocukları hayatta beklenebilecek geçişler konusunda eğitmek için özel olarak tasarlanmıştır.

Smallville'in yaratıcıları Al Gough ve Miles Millar tarafından yazılan ve Tim Burton tarafından yönetilen dizi, doğaüstü komedi korku türünde yer alıyor. Wednesday Addams adındaki zeki, alaycı ve sıkılgan bir genç kızın psişik yetenekleri ortaya çıkar ve ailesi tarafından Nevermore Academy adlı bir liseye kayıt ettirilir. Wednesday yeteneklerini geliştirmeye çalışırken, kasabada tüyler ürperten cinayetleri engellemeye çalışacaktır. Erkek kardeşiyle dalga geçen yüzücüleri, suya pirana atarak korkutan Wednesday, akranları tarafından kasabada işlenen cinayetleri işleyen kişi olarak gösterilir.

Yaratıcı koltuğunda Eric Garcia'nın oturduğu dizi her bölümü farklı bir hikayeye dayanan ve birbiri ardına izlenmesi gerekmeyen antoloji tarzında ve suç temalı bir dizidir. Manhattan'ın merkezinde Sandy Kasırgası sırasında 7 milyar dolarlık tahvillerin ortadan kaybolmasıyla alakalı gerçek öyküsünden esinlenilmiştir. Leo Pap adındaki usta bir hırsız, işinde çok iyi olan ekibi ile birlikte açılması imkânsız gibi görünen bir kasayı çalmak için efsanevi ve ayrıntılı bir soygun planına girişir. Destansı planları yolsuzluk, açgözlülük, intikam, entrika ve ihanetle bozulurken izleyiciler devamlı "Acaba hırsızlar ekibi bunu nasıl planladı? Kim yakalanmamayı başaracak? Kime güvenilebilir?" soruları arasında bilmeceyi çözmeye davet ediliyor.

Sex and the City dizisinin yaratıcısı olan Darren Star'ın imzasını taşıyan dizi, macera, komedi, drama türlerinde yer alıyor. Çaylak bir avukat olan Owen Hendricks, CIA'de işe hızlı bir giriş yapar ve olası bir tehdidi ortaya çıkarır. Casusluğun tehlikeli dünyasını merak eden Owen, CIA protokollerini hızla öğrenmeye devam eder. Eski CIA muhbirlerinden biri olan Max Meladze, adının temize çıkarılmasını, aksi takdirde teşkilatı ifşa edeceğini söylerken, Owen kendini kanıtlamanın peşindedir. Max dosyasını CIA'in acımasız yollarıyla çözmemek için, yasal bir boşluk bulmaya çalışır.

Efsanevi Dark dizisinin yaratıcıları olan Jantje Friese ve Baran bo Odar tarafından senaryosu oluşturulan dizi, dönem draması, gizem, doğaüstü korku türünde yer alıyor. 1899 yılında Londra'dan Kerberos adlı buharlı bir gemiyle bir grup göçmen, New York'ta yeni hayatlar kurmak için seyahate atılır. Bambaşka geçmişlere sahip yolcuların olduğu gemi, bir takım gizemli olaylar sebebiyle rotasını değiştirir ve açık denizde sürüklenen başka bir göçmen gemisiyle karşılaşırlar. Aynı umutları taşıyan yolcular iyimser bir şekilde seyahate devam ederken yolcuların geçmişini sırlar ağı ile birbirine bağlayan akılalmaz bir bilmeceyle karşılaşırlar.

The Sopranos'un baş yapımcısı Terence Winter'ın imzası ile ekranlara gelen suç draması türündeki dizi eski New York mafyası Dwight Manfredi'nin hikâyesini konu ediniyor. "General" lakaplı eski mafya lideri Dwight Manfredi, törensiz bir şekilde bağlı olduğu suç lideri tarafından kovulur. 25 yıl gibi uzun bir süre yıl hapis cezasını çektikten sonra, patronu onu New York'tan Oklahoma'nın Tulsa şehrine sürgün eder. Bunun üzerine ve Dwight Manfredi mafya ailesine güvenemeyeceğini anlayarak kendine beklenmedik ve oldukça renkli karakterlerden oluşan yeni bir suç imparatorluğu kurar.

Bu belgesel dizisinde The Times ve The Guardian için bir düzine kitap yazan üretken gazeteci Graham Hancock, dünyanın dört bir yanındaki arkeolojik alanları ziyaret ediyor. Binlerce yıl önce, yerin altında, orman derinliklerinde ya da modern şehirlerin ortasında gömülü çıkabilen uygarlıklar nasıl ortadan kalkabiliyor? Akad İmparatorluğu'nun Sonu, Kayıp Şehir Helike, Sodom ve Gomorrha, Deniz Halklarının Gizemi, Maya Uygarlığı ve Doggerland'i araştıran belgesel dizisinde bu soruya cevap aranıyor.

Kristin Hannah'ın yazdığı romantik dram-duygusal kurgu konulu, çok satanlar listesine girmiş ve aynı adı taşıyan romanından uyarlanarak, Maggie Friedman tarafından dizi haline getirildi. Yönetmen koltuğunda ise Breaking Bad'in yapımcısı ve Emmy ödül sahibi Michelle MacLaren oturuyor. 70'lerde "Firefly Lane" isimli sokakta yaşayan ve iki zıt karaktere sahip olan Tuly ve Kate'in karşılaşmaları, güven ve sıcaklık içeren dostlukları, kimi zaman kavgaları, kimi zaman ise neşeli anlarını farklı zamanlarda anlatan dizi, genç kızların olgun insanlara dönüşme yolculuğunda yaşadıkları sorunları, aşkları, gittiği partileri, çalıştıkları işleri anlatırken, dostluğun tek bir kelimeden ibaret olmadığını, içinde taşıdığı anlamların sonsuzluğunu hatırlatır.

Gizem-gerilim türünde adından sıklıkla söz ettiren Ryan Murphy'nin ellerinden çıkma olan senaryo, gerçek olaylara dayanıyor. "Gözcü" isimli yedi bölümlük mini dizide, kurgusal karakterler olsa da izlenen şeyler bir zamanlar gerçekten yaşanan bir olayı gün yüzüne çıkarıyor. Evli ve mutlu bir çift olan Nora ve Dean Brannock, şehrin kalabalığından, koşturmasından ve kaosundan sıkılır ve iki çocuklarını da alıp, New Jersey'de Westfield adlı zengin bir semtten satın aldıkları eve taşınırlar. Bir süre sonra ev tadilatı devam ederken posta kutularında daktiloyla yazılmış, kimden geldiği belli olmayan bir mektup bulurlar. Yazan kişi ya da kişiler mektubu evle ilgili büyük tutku besleyen birinin tehditkar tavırlarını yansıtan tarzda yazıp, "Gözcü" ismiyle bitirmektedirler. Başlarda bunları sallamayan Brannock ailesi, mektupların içeriğinin evde neler yaptıklarına kadar gitmesiyle korkup bir dedektif tutarlar. Mektupların gizemini bir türlü çözemeyen aile, dedektifin evde geçmişte yaşananlarla ilgili bulduğu korkunç gerçeklerden giderek daha çok etkilenir.

Sally Green'in Bela (Half Bad) adlı romandan esinlenilen dizi, yazar Joe Barton tarafından diziye uyarlanmıştır. Nathan adında 16 yaşındaki delikanlı, ölümcül bir katliamdan sorumlu olan dünyanın en korkulan cadısının oğludur ve tüm hayatını babasının yolundan ilerlemesi için bir işaret arayarak geçirir. Nathan babasının izinde olmasın diye çocukluğu boyunca takip edilir ve iyi ile kötü arasındaki eski sınırlarını aşıp, Annalise ve Gabriel ile gerçek kimliğini keşfedecektir.