Dizi Arşivi

Hemen herkesin severek takip ettiği, filmlerini, stand up gösterilerini neredeyse herkesin ezberlediği başarılı komedyen Cem Yılmaz, daha önce karşılaşmadığımız tarzda bir dizi projesiyle dijital platformda yerini aldı. Cem Yılmaz'ın yazıp yönettiği ilk dizi projesi, daha önce G.O.R.A ve Arif V 216 filmlerinde görülen, 12 Eylül 1980 Darbesi sonrasında sigara kaçakçılığı ve pornografik yayınları nedeniyle yakalanmış bir kurgusal karakter olan Erşan Kuneri'nin 70 ve 80'lerdeki sinema yolculuğu anlatılıyor. Erşan Kuneri üzerine yapışan pornocu yaftasından kurtulmak istediği için tövbe eder ve 8 tane yeni film projesi yapmaya çalışır. Dizinin her bölümünde bu 8 filmin ayrı hikayesi yansıtılacak.

Cüce Papaz, Yarı-Elf Druid, İnsan Silahşör, Goliath Barbar, Cüce Ozan, Yarı-Elf Ranger ve Yarı-Elf Rogue karakterlerinin bir araya gelerek atıldıkları birbirinden heyecanlı ve aynı zamanda komik maceraları konu alan dizi fantezi-animasyon türünde. Bu renkli grup, evreni karanlık büyülü güçlerden ve korkunç canavarlardan kurtarmaya çalışırken grup olarak hareket etmeyi öğrenir. Bu çok zorlu görevde bir büyücüyü devirirken, güçlü bir lanetle yüzleşmek durumunda kalırlar.

Erin Foster'ın kendi hayatından esinlenerek yarattığı dizide, Joanne ve boşanmış olan kız kardeşi Morgan seks ve ilişkiler hakkında bir podcast'in ortak sunucusudur. Hayal kırıklığı yaşamış olan Morgan ve arkadaşlık uygulamalarında sola kaydırması gerekirken her zaman sağa kaydıran ve bu yüzyılda seksi keşfeden Joanne, kendileriyle dalga geçerken oldukça popüler bir program oluştururlar. Noah adındaki Los Angeles'taki prestijli bir tapınakta geleneksel olmayan bir haham, mükemmel hayat arayışında olan Rebecca ile birliktedir fakat sonrasında terk edilir. Bir davete katılan haham Noah ile agnostik Joanne, yanlış kimlik vakası ve alaycı sözlere yatkınlık nedeniyle birbirlerine doğru çekilirler. Komedi türündeki dizide, uyumsuz görünen ve olası olmayan ilişkiler, dini görüşlerin engeli, tahmin edilmesi zor esprilerle ele alınıyor.

Kore'nin başkenti Seul, 1945 baharında Japon sömürge yönetimi günlerinde Gyeongseong adıyla anılıyordu. Kore karanlık günlerinde egemenlik ve insan haklarının ellerinden alındığı, yaşam ve ölüm arasında savaşan, en temel mutluluğu elde etmek için hayatlarını ortaya koymak zorunda kalan gençler, bir de açgözlülükten doğan bir yaratıkla karşı karşıya kalır. Bukchon'lu zengin bir girişimci adam olan Jang Tae Sang'ın hayatı, Mançurya ve Şanghay arasında geçip giderken babasıyla birlikte nasıl hayatta kalacağını ve silahlar, bıçaklar ve her türlü makine ile çalışmayı öğrenen genç dedektif kadın Yun Chae Ok ile tanıştıktan sonra değişir ve ikili ortaya çıkan yaratıkla savaşmak zorunda kalır.